Bu yıl 101. yaşını kutluyor Türkiye Komünist Partisi.
Sosyalizm çağının kapısının aralandığı, başta Anadolu topraklarında olmak üzere mazlum halkların emperyalizme kafa tutma cüretini ilk kez kazandıkları bir tarihsel dönemde kuruldu Partimiz. Biraz da bu yüzden eşitlik ve özgürlük savunusu ile kamuculuk, bağımsızlık ve laiklik hep belirleyici ilkeleri oldu TKP’nin.
TKP’nin Sesi bu sayısını TKP’nin belli konularda ne düşündüğüne ve nasıl yaklaştığına değil TKP’nin kendisine ayırıyor, sizlere TKP’yi anlatıyor.
Önceliğimiz dostlarımız olacak.
Aydın dostlarımız “TKP nasıl bir parti?” sorusuna kısa yanıtlar veriyorlar bu sayıda.
Kapitalizmde partinin ne anlama geldiğini, TKP’nin diğer partilerden tanım olarak nasıl ayrıldığını anlatıyoruz Gerçek Parti yazısında.
Peşi sıra “TKP neden her sınıfın partisi değil?” başlıklı yazıda TKP’nin hangi sınıfın çıkarlarını temsil ettiğini, hangi sınıflarla ise hiçbir koşulda uzlaşamayacağını anlatıyoruz.
Ve tabii ki TKP’nin Türkiye’de nerelerde ne kadar örgütlü olduğunu, yaygınlığını ve tüm Parti örgütlerinde ortak olan özelliği “Edirne’den Ardahan’a… İki yakada TKP” yazısında anlatıyoruz.
TKP Tarihi Çalışma Grubu söz verdiği üzere Parti Tarihi dizisinin 2. cildini Parti’nin 101. yaşına yetiştirdi. TKP Parti Merkez Konsey Üyesi Aydemir Güler ile de “Parti Tarihi dizisi üzerine” bir söyleşimiz var bu sayımızda.
Geçtiğimiz Ağustos ayı sonunda gerçekleştirilen Kadın Dayanışma Komiteleri (KDK) 1. Kurultayı ve Parti’nin emekçi kadın çalışmaları hakkında KDK adına Gülperi Putgül ile gerçekleştirdiğimiz söyleşi de yer alıyor sayfalarımızda.
