Hayat pahalılığı, işsizlik, eşitsizlik, adaletsizlik, geleceksizlik, gericilik, savaş tehdidi, bağımlılık… Türkiye’nin gerçek sorunlarından birkaçı.
Seçimler yaklaşırken emekçi halk bu sorunların çözümünü arıyor. Türkiye Komünist Partisi “Peki komünistlerin çözümü nedir?” sorusuna yanıt veriyor. Ertelemeden, geleceğe havale etmeden. TKP, bugünün gerçek sorunlarına somut çözümlerini sıralıyor. İktidara gelir gelmez hangi adımları hayata geçireceğini açıklıyor.
TKP’nin iç politika, tarım, gençlik, ekonomi, eğitim, enerji, dış politika, kültür-sanat, sağlık, savunma, kadın, sanayi ve adalet alanlarının her birinde bir çözüm önerisi bulunuyor. TKP, kadrolarının ve ülkemizin insan kaynaklarının bu çözümleri hayata geçirebilecek birikime fazlasıyla sahip olduğuna inanıyor.
Bu düzenin kangren haline getirdiği sorunları akılla, planlamayla, yaratıcılıkla ve ülke sevgisiyle çözme iddiasını taşıyor.
İç politika ile başlıyoruz.
Liyakatin esas alınmadığı, ahlaki ilkelerin bir kenara atıldığı bir yönetim, halktan kaçırılmış ve paranın saltanatı altına alınmış siyasi ve yönetsel mekanizmalar, ayrıcalıklı siyasetçiler, halkın egemenliği işlevini yerine getirmeyen bir meclis, tarikatların ve cemaatlerin gölgesinde bir siyasal ve toplumsal hayat, inançlarına, ana dillerine, memleketlerine göre birbirine düşürülmeye çalışılan bir toplum, eşitsizliklerin ve adaletsizliklerin körüklediği suçlar, gasp edilen haklar, parayla alınır satılır hale getirilen özgürlükler…
İşte Türkiye Komünist Partisi’nin bu sorunlara çözümü:
Dinin toplumsal örgütlenmesine ve siyaset tarafından istismar edilmesine son verilecek.
Örgütlü bir toplum yönetimde liyakatin garantisi olacak.
Bütün görevlere seçimle gelinecek.
Türkiye meclisle yönetilecek, meclisin üzerinde hiçbir güç olmayacak.
Tarikat ve cemaatler tasfiye edilecek, kamunun kaynaklarını tarikatlara aktarmaya hizmet eden Diyanet İşleri Başkanlığı kapatılacak.
Bir toplumsal grubun diğeri üzerinde ayrıcalığa sahip olmasına neden olan eşitsizliklere son verilecek.
Güvenlik para kazanılan bir ekonomik sektör olmaktan çıkacak, örgütlü toplumun bir işlevi haline gelecek.
Özgürlükler alanının genişlemesi için konut, eğitim, sağlık, iletişim, ulaşım gibi tüm toplumsal ihtiyaçlar herkese eşit biçimde sağlanacak.
