Karamsarlığın ve belirsizliğin hakim olduğu bir dünyada yeni yıla giriyoruz.
Hepimizin aydınlık bir geleceğe, barış içinde eşit bir yaşama ihtiyacı var; mutluluk arayışı var. Bu arayış bireysel olarak devam ederse sonuçsuz kalacak. Karanlığın dağılması için umuda, umudun büyümesi için yan yana gelmeye ihtiyacımız var. Çürümüş, duyarsızlaşmış, kendi geleceğini sermayenin ve düzenin siyasetine bırakmış bir toplum her zaman tehlikeye açıktır; bugün tüm dünyada bunun sonuçlarını görüyoruz.
Sosyalist unsurları dahil muhalefet, yıllardır ülkemizde yaşanan felaketlerin sebebinin AKP’den ibaret olduğunu söylüyor. Bu felaketlerde sermayenin, emperyalizmin, tarikatların hiç payı yokmuş gibi, bu karanlığın asıl nedeni bu sömürü düzeni değilmiş gibi… AKP’nin ve önce AKP gitsin diyen siyasetçilerin Türkiye’ye verdiği zararı uzun uzun anlatabiliriz. Ama kaybedecek vaktimiz yok. Erdoğan’ın ya da AKP’nin karşısında olmanın yetmediğini TKP yıllardır söylüyor.
Bu düzende soluk alınamaz. Karanlığın içinde huzurlu alanlar yaratılamaz. Aksini söyleyen yalan söylemiş olur. Bu yalan insanlığı çaresiz bırakır.
Bizi çaresiz bırakan söylemlerle, yalanlarla daha fazla oyalanmamalı, taraf olmalıyız.
Ülkemizi emperyalizmin müdahalelerinden korumak için, emperyalizmin dünyada ve bölgemizdeki suç ortaklarından biri olmamak için, bağımsız ve egemen bir ülke için taraf olmalıyız.
Dinci gericiliğin ve tarikatların toplumsal yaşamı teslim almasına karşı çıkmak, laikliği savunmak için taraf olmalıyız.
Temel üretim ve hizmetlerin devlet eliyle gerçekleştiği, insanın insanı sömürmesinin suç sayıldığı, herkesin emeğinin hakkını aldığı, kimsenin işsiz, aç ve açıkta kalmadığı bir düzen için taraf olmalıyız.
Dinsel, etnik ve cinsiyete dayalı her tür eşitsizlik, baskı, kin ve şiddetin son bulacağı günler için taraf olmalıyız.
Umudun büyümesi için taraf olmaya, örgütlenmeye çağırıyoruz!
2025 yılına girerken halkımıza çağrımızdır, komünistlerin tarafında olun.