17 Ağustos depreminde binlerce insan paranın saltanatı yüzünden hayatını kaybetti. Yarın da bu değişmeyecek. Zenginler daha çok kazansın diye daha çok insan ölecek, daha fazla insan yaralanacak.
17 Ağustos depreminin yıldönümümünde Türkiye bir kez daha deprem gerçeğini hatırladı. Bilim insanları depremi beklemeyi değil depreme hazır olmayı öneriyor.
Marmara Bölgesinde bir deprem olup olmayacağını, ya da muhtemel depremin şiddetinin ne olacağını tartışmak yerine, bu depreme hazırlık yapmak… Siyasi iktidarın ve yerel yönetimlerin görevi bu.
Oysa yıllardır iktidarda olan, çok uzun süredir İstanbul’u da yöneten AKP ne yapıyor? Bırakın hazırlık yapmayı ve hatta bırakın elleri kolları bağlı beklemeyi, muhtemel bir depremde can ve mal kaybını artırmak için uğraşıyor.
Plansız yapılaşma tüm hızıyla devam ediyor…
Deprem bahane edilerek başlatılan kentsel dönüşüm, tamamen rant amaçlı ilerliyor. Acil güçlendirilmesi gereken binalar güçlendirilmiyor, en çok para nerede varsa oraya inşaat yapılıyor. Bu inşaat furyası sürerken altyapı hiç düşünülmüyor.
İstanbul’da belirlenen toplam 470 deprem toplanma alanından geriye yalnızca 72 tanesinin kalması AKP’nin depreme yaklaşımının özetidir. Bu alanlar yapılaşmaya açılmış, acil ulaşım yolları otoparka dönüştürülmüştür.
Muhtemel depremdeki kayıplarımızı misliyle arttıracak bu ve benzer uygulamalar daha çok para kazanma hırsının sonucudur.
Bu düzende para ile insan canı karşı karşıya konunca kazanan hep para olur. AKP bu kuralın en acımasız uygulayıcısıdır.
17 Ağustos depreminde binlerce insan paranın saltanatı yüzünden hayatını kaybetti. Yarın da bu değişmeyecek. Zenginler daha çok kazansın diye daha çok insan ölecek, daha fazla insan yaralanacak.
AKP iktidarı sürerse, depremin etkisi artacak, maliyet daha ağır olacak.
Biz paranın saltanatını yıkmazsak, bu deprem İstanbul’u ve bizi yıkacak.